Doğumdan Sonra Vajina Estetiği

Doğumdan Sonra Vajina Estetiği Nedir?

Doğumdan sonra yapılan vajina estetiği, vajinal bölgede doğumun etkisiyle oluşabilecek deformasyonları düzeltmeye yönelik yapılan cerrahi veya cerrahi olmayan işlemleri kapsamaktadır. Peki, doğum sonrası vajina genişler mi? Özellikle normal doğumdan sonrası vajina görüntüsü açısından dokularda genişleme, elastikiyet kaybı ve kas zayıflığı gibi değişiklikler meydana gelebilmektedir. Bu durumlar bazı kadınlar için estetik kaygılara yol açabilirken, bazı kadınlarda ise cinsel işlevde azalma veya rahatsızlık gibi sorunlara neden olabilmektedir. Dolayısıyla, yapılan bu işlem yardımıyla söz konusu sorun ve deformasyonların önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. 

Vajinal daraltma, en yaygın vajina estetiği uygulaması olarak bilinmektedir. Bu yöntemle birlikte genişleyen doku çıkarılarak vajina eski haline getirilmektedir. Diğer işlemler arasında ise epizyo skar onarımı ve lazerle renk açma gibi yöntemler bulunmaktadır. Bu estetik müdahaleler, cinsel yaşam kalitesini artırmayı ve doğum sonrası oluşan rahatsızlıkları gidermeyi hedeflemektedir. 

Doğum Sonrası Vajinada Neler Olur?

Normal doğumdan sonra vajina, doğum sürecinin yarattığı etkilerle bazı değişikliklere maruz kalmaktadır. Özellikle normal doğumdan sonra vajinada gerçekleşen değişimler sırasında vajina ve çevresindeki dokular zorlanır ve bu durum bazı fiziksel değişimlere neden olabilmektedir. Örneğin, doğum sırasında vajina, bebeğin geçişini sağlamak için genişler. Doğumdan sonra bu genişleme hemen toparlanmayabilir, özellikle birden fazla doğum yapmış kadınlarda bu durum daha da belirgin hale gelebilmektedir.

Öte yandan, doğum sırasında pelvik taban kaslarının esnemesi ile birlikte, vajinal kasların sıkılığında da azalma meydana gelmektedir. Pelvik taban kaslarının zayıflaması ile idrar kaçırma gibi sorunlar da yaşanmaktadır. Çok da yaygın bir şekilde rastlanmaması ile birlikte bebeğin geçişi sırasında perine yani vajina ile anüs arasındaki bölge yırtılabilir veya kesilebilir. Dolayısıyla doğum sonrası bu bölgede hassasiyet, ağrı ve doku iyileşmesi süreci de yaşanabilmektedir.

Doğum Sonrası Vajina Ne Zaman Eski Haline Döner?

Normal doğum sonrası vajina eski haline döner mi? sorusu kadınları oldukça düşündürmektedir. Doğum sonrası vajinanın eski haline dönmesi, kişiden kişiye göre değişen bir süreçtir. Vajinanın toparlanması, doğumun türüne, bireysel iyileşme hızına, yaşa, genetik faktörlere ve yapılan egzersizlere bağlı olarak farklı sürelerde gerçekleşebilir. Ancak genel olarak, doğumdan sonra vajinanın toparlanması ve kasların yeniden sıkılaşması birkaç haftadan birkaç aya kadar sürebilmektedir.

Doğum sonrası ilk altı hafta, vajinal doku ve pelvik kaslar için en yoğun iyileşme sürecini içermektedir. Bu dönemde dikiş varsa iyileşir, ödem azalır ve vajinal doku yavaş yavaş toparlanmaya başlar. İlk üç aydan sonra ise vajina büyük ölçüde toparlanır ve doğum öncesi görünümüne yakın hale gelir. Ancak bazı kadınlarda tam iyileşme süreci altı aya kadar sürebilmektedir. Altı aydan sonra vajina doğum öncesi haline yakın bir duruma dönse de bazı kadınlar için tamamen eski sıkılığı ve elastikiyeti sağlamak zor olmaktadır. 

Doğum Sonrası Kegel Ve Pelvik Kas Egzersizleri

Doğum sonrası yapılacak kegel ve pelvik kas egzersizleri ile vajina ve pelvik taban kaslarının güçlenmesine yardımcı olmak mümkündür. Pelvik taban kasları, yapıları gereği idrar torbası, rahim ve bağırsak gibi organları destekleyen kas grubu olarak bilinmektedir. Dolayısıyla doğum sürecinde bu kasların zorlanıp zayıflamasıyla, çeşitli sağlık sorunları yaşanabilmektedir. Kegel ve pelvik kas egzersizleri ile bu kasların yeniden güçlenmesine ve sıkılaşmasına destek kazandırmak mümkündür. 

Kas egzersizlerini uygulamadan önce, doğru kasları bulmak oldukça önemlidir. Bunun için idrarı tutmaya çalıştığınızda kasılan kasları pelvik taban kasları olarak düşünebilirsiniz. Daha sonraki aşamada bu kasları sıkıp 3-5 saniye boyunca tutun, ardından gevşetmek gerekmektedir. Başlangıç olarak 10 tekrar yaparak egzersiz işlemine başlanabilir. Öte yandan, zamanla tutulan süreyi ve yapılan tekrar sayını artırabilirsiniz. 

vajina estetik

Doğum Sonrası Yapılan Vajina Estetiği Nelerdir?

Doğum sonrasında yapılan vajina estetiği operasyonları ile, doğum sürecinin vajinal bölgede oluşturduğu deformasyonları düzeltmek mümkündür. Dolayısıyla, yapılacak işlemin yaşanan sorunla ilişkili olmasına dikkat etmek gerekmektedir. Vajina estetiği açısından uygulanabilecek işlemler aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir:

  • Vajinoplasti: Vajinoplasti, vajinanın doğum sonrasında genişleyen yapısını sıkılaştırmak ve eski formuna kavuşturmak amacıyla yapılan bir cerrahi işlemdir. Yapılan bu işlemler ile vajina duvarları ve kaslarında doğum sırasında oluşan genişlemeler daraltılarak vajinanın sıkılığı artırılmaktadır. Bu yöntem özellikle vajinal gevşeklik nedeniyle oluşabilecek cinsel tatmin azalmalarını gidermede etkilidir.
  • Labioplasti: Bu işlem ise, labia minora adlana iç dudak ve labia majora adlanan dış dudaklarda oluşan sarkma, asimetri veya şekil bozukluklarını düzeltmek için yapılmaktadır. veya asimetri gibi değişiklikler yaşanabilir. Labioplasti ile doğum sonrası iç dudaklardaki uzama ve dış dudaklardaki sarkma sorunları giderilerek estetik bir görünüm kazanılması ve kişinin özgüveninin artırılması sağlanmaktadır.
  • Perineoplasti: Perineoplasti ise, doğum sırasında perine bölgesinde meydana gelen yırtılma veya epizyotomi izlerini düzeltmek amacıyla uygulanmaktadır. Perine bölgesindeki deformasyonlar, doğum sonrası cinsel ilişki sırasında rahatsızlığa neden olabileceğinden, estetik olarak düzeltme ile kişilerin cinsel sağlığının düzeltilmesi amaçlanmaktadır. 
  • Lazerle Vajinal Daraltma: Lazer kullanılarak yapılan vajinal daraltma işlemi cerrahi olmayan ve daha az invaziv bir yöntemdir. Lazer teknolojisi kullanılarak vajina duvarları uyarılmakta ve kolajen üretimi artırılarak vajinal doku sıkılaştırılmaktadır. Cerrahi bir işlem gerektirmediği için iyileşme süresi daha kısadır ve minimal bir rahatsızlık yaşanmaktadır.

Doğum Sonrası Vajinal Daraltma Nasıl Yapılır?

Peki, doğumdan sonra vajina daralır mı? Bu açıdan bakıldığında vajinal daraltma operasyonları, hem cerrahi hem de cerrahi olmayan yöntemlerle uygulanabilmektedir. Bu işlemlerdeki esas amaç, vajinanın eski sıkılığına kavuşmasını sağlamak, cinsel tatmini artırmak ve kişinin özgüvenini yeniden kazandırmaktır. Uygulanabilecek yöntemler, kişinin ihtiyaçlarına ve vajinanın durumuna göre seçilmektedir. Hangi yöntemin uygun olduğuna jinekolog veya plastik cerrah, kişinin muayenesi sonrası karar verebilmektedir. Siz de bu konu hakkındaki detaylı bilgi ve muayene için Mersin kadın hastalıkları uzmanı Op. Dr. Özgü Keskin Yılmaz ile iletişime geçebilirsiniz. 

Normal Doğum Sonrası Vajina Estetiği Ne Zaman Yapılmalı?

Normal doğum sonrası vajina estetiği yaptırmak için en uygun zaman, vücudun doğumdan sonra toparlanması ve iyileşme sürecinin tamamlanmasıdır. Vajina estetiği işlemlerinin, genellikle doğumdan sonraki 6 ay ile 1 yıl arasında yapılması önerilmektedir. Bu süre, vücudun hormonal dengesinin yeniden sağlanması, vajinal dokuların doğal toparlanma sürecinin tamamlanması ve pelvik taban kaslarının büyük ölçüde eski formuna dönmesi için gereklidir.

Kadınlarda İdrar Kaçırma

Kadınlarda İdrar Kaçırma (Üriner İnkontinans) Nedir?

Üriner İnkotinans nedir? sorusu kadınları oldukça düşündüren sağlık sorunlarındandır. Kadınlarda idrar kaçırma (üriner inkontinans), idrarın istemsiz bir şekilde kaçması durumudur. Bu durum, kişinin idrarını tutamaması veya kontrol edememesiyle karakterizedir ve günlük yaşamı olumsuz etkileyebilmektedir. Söz konusu durum, genellikle 50 yaş üstü kadınlarda daha yaygın bir şekilde görülmektedir. Başlıca idrar tutamama nedenleri arasında ise pelvik taban kaslarının zayıflaması, hormonal değişiklikler, sinir hasarı ve obezite gibi sorunlar bulunmaktadır. İdrar kaçırma tedavisi ise idrar kaçırma nedenleri ile ilgili olarak davranışsal terapilerden ilaç tedavisine ve cerrahi müdahalelere kadar çeşitlenmektedir. Dolayısıyla bu yazımızda kadınlarda idrar kaçırma neden olur? sorusuna kapsamlı bir cevap alınması sağlanmıştır. 

Kadınlardaki İdrar Kaçırma Tipleri Nelerdir?

Kadınlarda sık bir şekilde görünen idrar kaçırma sorunu dört ana tipe ayrılmaktadır. Her tipin sebepleri ve semptomları yapıları gereği birbirinden farklı olmaktadır. Kadınlarda idrar kaçırma türleri hakkındaki detaylı bilgiler aşağıdaki şekilde açıklanmaktadır:

  • Stres İkontinansı: İdrar kaçırma sorununun bu türü karın içi basıncının arttığı durumlarda, mesaneye baskı yaparak idrarın kaçmasıyla kendini göstermektedir. Söz konu semptomlar, öksürme, hapşırma, gülme veya fiziksel aktiviteler sırasında meydana gelmektedir. Ortaya çıkma nedenleri arasında genellikle pelvik kasların zayıflaması, doğum travmaları ve hormonal değişiklikler gibi nedenlere dayanmaktadır. Bu durum özellikle kadınlarda daha yaygın görülmekte olup, yaşla birlikte görülme sıklığı da artmaktadır. 
  • Urgent İkontinans (Ani İdrar Kaçırma): Kadınlarda ani idrar gelmesi ile birlikte idrarın istemsiz olarak kaçmasıyla kendini belli etmektedir. Genellikle ani olarak ortaya çıkan bu durum mesanenin aşırı aktif olması nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Hastalığın sebepleri arasında ise, mesane kaslarının kontrolsüz şekilde kasılması, nörolojik hastalıklar, enfeksiyonlar veya irritanlar sıralanmaktadır.
  • Fonksiyonel İnkontinans: Fonksiyonel inkontinans, bireyin tuvalete ulaşmasını engelleyen fiziksel veya zihinsel bozukluklar nedeniyle ortaya çıkan idrar kaçırma türüdür. Örneğin, hastanın hareket kabiliyeti kısıtlıysa veya zihinsel bir sorun yaşıyorsa, tuvalete zamanında yetişemeyebilir ve bu durum idrar kaçırmaya yol açar. Genellikle yaşlı bireylerde görülen bu durumun tedavi sürecinde altta yatan fiziksel veya zihinsel sorunların ele alınması önemlidir.
  • Miks İkontinans: Hem stres inkontinansı hem de urgent inkontinans semptomlarının bir arada görüldüğü duruma denmektedir. İki farklı mekanizma bir arada çalıştığında her iki tipin semptomları da aynı anda ortaya çıkabilir. Örneğin, hem öksürme, gülme gibi durumlarda idrar kaçırma hem de ani ve güçlü idrar yapma isteğiyle idrar kaçırılması durumları görülmektedir.

Kadınlarda idrar kaçırma (Üriner inkontinans) tanısı nasıl konulur?

Kadınlarda idrar tutamama veya diğer bir ifadeyle üriner inkontinans tanısı, genellikle klinik değerlendirme ve çeşitli testlerle yapılmaktadır. Tanı süreci, inkontinansın türünü belirlemek ve altta yatan nedenleri incelemek amacıyla birkaç aşamadan oluşmaktadır. Bunun için ilk olarak hastanın yapılan sorgulamalar süresince doktora yaşadığı durumları eksiksiz bir şekilde anlatmasıyla gerçekleşmektedir. Ne zaman, hangi koşullarda idrar kaçırma meydana geldiği, semptomların sıklığı ve şiddeti tanının konması açısından oldukça önemlidir.

Hastaların pelvik kasların durumu, vajinal kasların gücü ve pelvik taban fonksiyonları da fiziksel muayenelere yardımıyla değerlendirilmektedir. Ayrıca, vajina ve mesane bölgesinde herhangi bir anormallik olup olmadığına da bu aşamada detaylı bir şekilde bakılmaktadır.

Tanı koyma aşamasında uygulanabilecek bir takım testler de bulunmaktadır. Örneğin, Ürodinami testleri, idrar yapma işlevlerini değerlendiren testler olarak bilinmektedir. Bu testler yardımıyla mesane kapasitesinin, idrarın mesaneden nasıl atıldığının ve mesane kaslarının fonksiyonunu ölçülmektedir. Bu test, özellikle urgent inkontinans tanısı koymak için kullanılmaktadır. 

İdrarda enfeksiyon, kan veya başka anormallikler olup olmadığı araştırılır. İdrar yolu enfeksiyonu veya idrar yolunda bulunan taşlar da idrar kaçırmayı tetikleyebilecek faktörlerdendir. Dolayısıyla, idrarda enfeksiyon, kan veya başka anormallikler olup olmadığı idrar testleri ile belirlenmektedir. Tüm bu testler ve kontroller yardımıyla tam tanı konulması için alanında uzman bir kadın hastalıkları doktoru ile görüşmek gerekmektedir. Örneğin, Mersin kadın hastalıkları uzmanı Op. Dr. Özgü Keskin Yılmaz ile iletişime geçerek süreci detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz. 

Kadınlarda İdrar Kaçırmanın Nedenleri Nelerdir?

Kadınlarda idrar kaçırma nedenleri, farklı semptomlarla ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenler genetik, anatomik, fizyolojik, hormonal ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu bile olabilmektedir. Kadınlarda gece altına kaçırma nedenleri arasında başlıca olarak vajinal doğumlar gelmektedir. Dolayısıyla, normal doğumlar, pelvik taban kaslarını zayıflatabilir ve mesaneye destek sağlayan kasların işlevini bozabilirler. Birden fazla doğum, uzun süreli doğumlar veya büyük bebek doğurmak da bu durumu artırabilir.

Menopoz ve yaşlanma döneminde de östrojen hormonunun azalması ile mesane ve üretra dokuları etkilenebilir, bu da idrar kaçırmayı artırabilir. Gebelik sırasında rahimin büyümesiyle mesaneye yönelik baskı oluşabilir, bu da idrar kaçırmaya neden olabilmektedir. İdrar yolu enfeksiyonlarının da idrar kaçırma üzerinde kötü etkisi bulunmaktadır. Dolayısıyla bu gibi sorunların önüne geçmek için zamanında tanı ve tedavi oldukça önemlidir. Gebelik takibi yapılması da önemlidir.

İdrar Kaçırma Nasıl Tedavi Edilir?

İdrar kaçırma yöntemleri başlıca olarak cerrahi dışı ve cerrahi yöntemi olarak iki türe ayrılmaktadır. Uygulanacaka tedavi türünün belirlenmesi için tam ve kapsamlı bir tanı konulması oldukça önemlidir. Yanlış konulan tanıyla istenmedik tedavi sonuçlarının alınmaması için özellikle bu duruma dikkat etmek gerekmektedir. 

Cerrahi Dışı Yöntemler

Cerrahi dışı yöntemlerin başında egsersizler gelmektedir. Egzersizler, herhangi bir yan etkisi olmayan tedavi yöntemleri olarak sıklıkla uygulanmaktadır. Bu süreçte, hastaya kaslarını nasıl kontrol edebileceğinin öğretilmesi ve doğru şekilde kasma teknikleri kazandırılması amaçlanmaktadır.

İdrar kaçırma tedavisinde kullanılan yeni yaklaşımlardan biri de manyetik pelvik taban stimülasyonudur. Bu yöntemin farklı vakalar üzerinde oldukça olumlu sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir ve uygulaması son derece basit ve ağrısız olmaktadır. Söz konusu tedavinin haftada iki veya üç kez, yaklaşık yirmi dakika süresince yapılması önerilmektedir. Genellikle sekiz ile on hafta arasında süren bu tedavi ile olumlu sonuçlar almak mümkündür. Hasta, tedavi sırasında günlük kıyafetleriyle tedavi sandalyesine oturur ve pasif egzersizler yaptırılarak pelvik taban kaslarının etkin bir şekilde çalışması sağlanır.

Cerrahi Yöntem

Peki, idrar kaçırma ameliyatı nasıl yapılır? İdrar kaçırma cerrahisi, 2000’li yıllara kadar farklı tekniklerle gerçekleştirilmekteydi. O dönemde uygulanan tedavi yöntemlerinin beklenen sonuçları vermekte yetersiz kaldığı bilinmektedir. Yapılan bilimsel araştırmalar yardımıyla, idrar kaçırmanın ana nedeninin pelvis tabanındaki kas dokusunun zayıf olması olduğu ortaya çıkmıştır.

Bu bulgunun sonrasında, mesanenin yukarıya doğru kaldırılması yöntemi ile yapılan ameliyatlar terk edilerek yeni bir yaklaşım benimsenmesi sağlanmıştır. Günümüzde bu operasyon, genellikle aynı gün içinde kolaylıkla yapılabilmektedir ve genel anesteziye gerek olmadan lokal anestezi ile de uygulanabilmektedir. Hastanede uzun süre kalmayı gerektirmeyen yeni yöntem ile, yüksek başarı oranları hastaları memnun etmektedir. Yıllar içinde başarı oranı hala %80 seviyelerinde kalan bu tedavi, özellikle yaşlı kadınlarda idrar kaçırma tedavisi olarak uygulanmaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular

Cinsel ilişki idrar kaçırmaya neden olur mu?

Cinsel ilişki, genellikle idrar kaçırmaya doğrudan neden olmaz. Ancak, bazı durumlarda cinsel ilişki veya sonrası idrar kaçırma şikayetlerini artırabilir veya tetikleyebilir.

İdrar kaçırmanın ilacı var mı?

İdrar kaçırmanın tedavisi, sorunun türüne ve şiddetine göre değişir. İdrar kaçırmanın ilaçla tedavi edilmesi mümkündür, ancak hangi ilacın kullanılacağı, inkontinansın türüne ve hastanın bireysel sağlık durumuna bağlıdır.

 

Op.Dr. Özgü Keskin Yılmaz’ın idrar kaçırma tedavisi ve kegel egzersini videosuna ulaşmak için tıklayın.